“Adamcağız”

Şu Kılıçdaroğlu’nun kullandığı “ sözde cumhurbaşkanı” lâfı, bendeki bütün algıyı değiştirdi. “Bay’ı da hak ediyor” dedim, “Nanayı da”… Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yepyeni bir hitap geldi ve son zamanlarda fazlasıyla düşük bulduğum konuşma metinlerini bir anda unuttum. O hitap kelimesi, “adamcağız”…

SAYIN Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşma metinlerinde kullandığı ve ana muhalefetin başındaki zâtı andığı “Bay Kemal” lâfı meşhur…

Doğrusu bu sözü Kılıçdaroğlu’nun yürüttüğü politik süreç nedeniyle bir vatandaş olarak kendi dilime dahi yakıştıramıyordum, fazlasıyla iticiydi.

Elbette bu iticiliğin Erdoğan tarafından da kabul edildiğini düşünüyorum. İtici olduğu için kullanıyor olsa gerek. Fakat söz konusu “bay” hitabının kelime olarak kendisi itici ve kim kullanıyorsa onun ağzında yavan kalıyor.

Ancak şu Kılıçdaroğlu’nun kullandığı “ sözde cumhurbaşkanı” lâfı, bendeki bütün algıyı değiştirdi. “Bay’ı da hak ediyor” dedim, “Nanayı da”… Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yepyeni bir hitap geldi ve son zamanlarda fazlasıyla düşük bulduğum konuşma metinlerini bir anda unuttum.

O hitap kelimesi, “adamcağız”…

Türkçede “-cağız, -ceğiz” ekinin hangi anlamla kullanıldığını biliyoruz; acımak ve acımaktan ileri gelen küçümsemek…

“Sözde cumhurbaşkanı” lâfına ancak böyle bir basit hitapla cevap verilebilirdi.

Bu keşif nedeniyle öncelikle tebrik ederim.

***

Şimdi de eleştirime geçeyim…

Az evvel bahsi geçti. Cumhurbaşkanımızın konuşma metinlerinde fazlasıyla yanlış mevcut. Bunu nereden mi çıkarıyorum?

Sayın Cumhurbaşkanı’nın hitabeti sadece Türkiye’de değil, dünyada meşhur. Nasıl şiir okuduğu ve bu yüzden kelime telâffuzuna nasıl hâkim olduğu da gayet iyi biliniyor.

Ancak son zamanlarda Sayın Cumhurbaşkanı, konuşması sırasında ya telâffuz edemiyor yahut başlangıçta okuduğunda kendisi anlam bozukluğu veya cümle düşüklüğü fark ettiği için okuduğunu başa alıyor. Editöryal anlamda bu durum fark edilirken, konuşma metinlerini hazırlayanların bunu fark etmemeleri büyük ayıp olur.

Çok yoğun bir gündemle günün yaklaşık 20 saatini tüketen birinden konuşmayı kısaca gözden geçirmesi beklenebilir ama yazması ve vakit ayırıp çalışması beklenemez. Yorgunlukla yavaş ve yanlış telâffuz da mümkün. Ancak cümlenin hepsini kaydedip okuduğunuzda, bir de bakıyorsunuz ki yanlışlarla dolu ifadeler. Başı nerede, sonu nerede?

“O şiiri nereden bilecek?” diyen ana muhalefetin sözde genel başkanına cevap olarak doldurduğu şiir kaseti gösterilen Cumhurbaşkanı’nın konuşma metinleri benim çok dikkatimi çekiyor, dilerim yanlışlardan dönülür…