MISIR, Katar ve ABD tarafından yürütülen Gazze’de ateşkes müzakerelerinden ciddî bir şey çıkmaması üzerine HAMAS’ın üst düzey yetkilisi, hiçbir ilerlemenin görülmediğini ifade ederek haklı bir çıkış yaptı.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin helikopter kazasıyla vefatının ardından ülkenin 9’uncu Cumhurbaşkanı seçilen Mesud Pezeşkiyan’ın göreve başlama programına katılan HAMAS’ın siyâsî lideri İsmail Haniye, Tahran’da suikasta uğrayarak hayatını kaybetmişti.
Aynı zaman aralığında İsrail, Beyrut’ta bulunan Hizbullah liderlerinden Fuat Şükür’ü de öldürdü. Bir gün içerinde üç adet suikast yapan İsrail’e askerî karşılık, Tahran’da Haniye’nin öldürülmesi neticesinde İran’dan bekleniyor.
Üç haftadan daha fazla bir zaman geçmiş olmasına rağmen bir karşılık vermeyen İran’ı dizginlemenin yolu Gazze için yapılan ateşkes müzakerelerinde gösterildi. Buradan bir şey çıkmayınca HAMAS lideri haklı olarak sesini yükseltmiş oldu.
Haniye suikastından sonra ABD, İsrail’e saldırı olması durumunda İsrail’i savunacaklarını dile getirerek çok sayıda savaş gemisini coğrafyaya yığdı.
ABD’nin savaş gemileri Akdeniz’in doğusuna, Kızıldeniz’e, Aden, Umman ve Basra Körfezi’ne konuşlandı. Hiçbir mantığı yok ama savaş durumunda İsrail’in yanında olacağını ve bütün gerekçelerle İsrail’i savunacağını söyleyen ABD’nin Akdeniz’in güneyinde konuşlanmasını strateji açısından anlamak mümkündür.
İran’dan İsrail’e gelecek bir saldırıyı havada imha edeceğini bildiren Ürdün ve benzeri ülkeler varken, ABD’nin Akdeniz’in doğusunun dışında (Umman ve Basra Körfezi) savaş gemilerini konuşlandırmanın farklı bir anlamı vardır. ABD bölgede iki ana omurgada soğuk savaş tekniği uygulayarak bunları İran ve Türkiye üzerinden yürütmek istemektedir. İran buna hevesli olduğundan hataya düştü. Bu nedenle de ABD’ye her defasında gereken tepkiyi koyamıyor. Vesayet üzerinden de istenen sonuca ulaşması mümkün görünmüyor.
Türkiye’de ise dâhilî ve haricî durumlar olduğundan, işler zor gitse de aziz halk en azından buna son çeyrek asırdır izin vermedi. Böyle gelişmeler olunca terör örgütleri Suriye ve Irak üzerinden saldırıyı kolluyor.
Tam da bu aşamada HAMAS lideri İsmail Haniye’nin Tahran’da uğradığı suikast sonucunda hayatını kaybetmesinin akabinde İran’ın misilleme vermesine karşın ABD’nin bölgede savaş gemileri konuşlandırmasının gizli bir plân olduğu ortaya çıkıyor. Bu nedenle Türkiye ve İran’ın birlikte hareket edememesi için her yol hazırlanmış görünüyor. Bu başarıldığı için gizli savaş plânı devreye girmiş durumdadır.
ABD, İngiltere, Fransa ve diğer Batı ülkelerinin hedefi, İsrail maşa devletini bitene kadar canhıraş bir şekilde çatışma içerisine atarak bütün emellerini gerçekleştirmektir. Bunun için Ukrayna’ya son dönem yüklü miktarda silah vererek Rusya’yı kendi içinde oyalama plânı güderek aşağılara inmeye engel oluyor. Ermenistan ile Azerbaycan oyalanıyor. Ancak Azerbaycan, kaos politikasıyla İsrail ve Putin’e destek veriyor. Putin son dönemde zaten İlham Aliyev’i bu nedenle ziyaret etti ve desteğini aldı. Şimdi gözler Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yapacaklarına çevrildi.
ABD, Batı ve diğer yandaşları Suriye ve Irak’ın kuzeyinde PKK ve diğer terör örgütlerini kullanarak Türkiye’yi içeride ve sınırda meşgul etmeyi deniyor. Böylelikle ABD Suriye-Irak kuzeyi hattını kullanarak İran üzerinden Hazar Denizi’ne açılmak istiyor. Böylelikle İran ve Türkiye’nin bel kemiği kırılmış olacak. ABD zaten Hazar Denizi’ne çıkmak için bilgi birikimi olduğunu, HAMAS lideri İsmail Haniye’yi bu bölgede İsrail maşasıyla şehit ederek ispat etti.
ABD’nin savaş gemilerinin bir kısmı Umman ve Basra Körfezi civarında dolanıyor. Bunun iki nedeni var: Birincisi, İran’ın Umman ve Basra Körfezi’nin birleştiği burnun karşısındaki yerde bir ada bulunuyor ve burası İran’ın en stratejik yerlerinden birisi. Bilimsel konferanslar ve nükleer çalışmaların bilgi birikimi buradan da yürütülüyor. ABD tam da bu ada üzerinden İran’ı tehdit ediyor. İkincisi ise ABD/İngiltere; Irak, Türkiye, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında imzalanan Kalkınma Yolu Projesi’ni hedef almaktadır. Katar ve BAE denizden, Irak ve Türkiye ise karadan destek veriyor. Bu nedenle Türkiye-Irak Kalkınma Yolu Projesi, ABD-İsrail-İngiltere’nin gizli savaş plânları arasında yer alıyor.
Kalkınma Yolu Projesi’nin bir alternatifi BAE-Suudi Arabistan üzerinden Hayfa Limanı’na uzanıyor. Hatırlayın, ABD askerleri nereye yığınak yapmıştı? Hayfa Limanı’na… Ayrıca Yemen civarında açık savaş olduğu için ABD, Kızıldeniz’de bekçilik peşinde. En azından burayı kurtarmak ve Süveyş Kanalı’nı kontrol altında tutmak istiyor.
Yani ABD, İngiltere ve Batı, İsrail kukla devletini kullanarak ekonomik değeri olan yeni ticaret yollarını kontrol etmek istiyor. Bu arada kendisine dik durabilecek Türkiye, Rusya ve İran’ı farklı şekillerde oyalıyor; İran’ın başına İsrail’i, Rusya’nın başına Ukrayna’yı, Türkiye’nin başına da terör örgütlerini belâ etti. Bu nedenle ülkeler bunlarla uğraşırken, ABD, İngiltere ve Batı adım adım gizli savaş plânlarını uyguluyor. Şimdilik ciddi bir başarı gösteremediler ancak çok büyük fırsatlar elde ettiler. İran ve Rusya köşeye sıkıştı. Sıra Türkiye’ye geldi. Hayvanseverler ve orman yangınları üzerinden Türkiye’nin üzerine geliyorlar. Öyle ya, 1992’li yıllarda Batı’da yayınlanan Almanca, İngilizce, Kürtçe ve Türkçe bir kitapçıkta PKK, Türkiye’deki ormanları nasıl yakacaklarını yazmış.



