ABD’deki bazı üniversitelerde akademik personel ve öğrencilerin Filistin’de İsrail tarafından gerçekleştirilen katliama “Dur!” demek için yaptığı gösterileri, Avrupa’daki üniversitelere de sıçradı. Günlerdir televizyonlarda bunu izliyoruz. Eminim, bu gösterilerin büyük kısmı ABD ve AB ülkelerinin TV’lerinde gösterilmiyordur. En son Tel Aviv’de de gösteriler iyice şiddetlendi.
Bu tür gösterileri Doğu ve Batı olarak iki ana gruba ayırmak gerekiyor.
Batı medeniyeti de ikiye ayrılır: Birincisi, gerçekten insanî özelliklerin öne çıktığı azınlık kesimin yansımasıdır. İkincisi ise, statükocu ve Müslüman dünyadan nefret eden ikinci Batı’dır. Gösterilerin, insan olmanın verdiği vicdanî impulstan kaynaklandığını düşünüyorum. Ancak “Doğu’ya da özgürlüğü Batı getirecek” gibi bir algı için derin devletlerin veya istihbarat örgütlerinin de işin içinde olmasından şüphelenmiyor değilim. Bu durum Müslümanlar açısından tehlikelidir.
Batı’daki üniversitelerde Filistin’e destek için yapılan gösterilerin Batı kanallarında gösterilmemesi, birinci olarak ifade ettiğimiz şekilde, Batı’nın insanî yönünün yansıması olarak görülebilir.
Doğu üniversitelerini Türkiye ve diğer Müslüman ülkeler açısından görmek mümkündür. Türkiye’de Filistin için yekpare bir bütünlük olacağı kanaatinde değilim. Bu, Türkiye’nin bir gerçeğidir. Türkiye bu noktada temkinli hareket edip yönetim ve aziz millet açısından Filistin’in yanında durduğu gerçeğini ortaya koymuştur. Millet, Devlet’i zora sokacak işlere girmedi. Ancak Türk üniversitelerinde Batı’da olduğu gibi bir gösteri, büyük bir gösteriye dönüşür mü, bilemiyorum. Her şeye rağmen işleri zora sokmadan devam etmesinde fayda olsa da çok dikkatli olmak gerekiyor. Devlet olarak Filistin’e en fazla yardım eden ülkeyiz…
Diğer Müslüman ülkelere gelince... Bu ülkelerin de iki yönü vardır: Birincisi yönetim, ikincisi millet tarafıdır. Bu ülkelerde millet Filistin’e destek verse bile yönetimin çoğunun Batı ile karşı karşıya gelmeyeceği bir gerçektir. Müslüman ülkeler modern anlamda üniversite açısından son yıllarda bir atılım gösterdiler. İdarî yapılar Batı ile birlikte hareket etmektedir. Böyle bir ortamda Müslüman ülkelerdeki Üniversitelerde Filistin yanlısı gösteriler yönetimleri tarafından bastırılmak istenebilir.
İşin garip ve üzücü tarafı ise, 8 milyar insanın yaşadığı yerkürede 8 milyon nüfuslu İsrail’in 2 milyon Filistinli insanı katlettiği gerçeğidir. Bütün dünyanın gözlerinin içine baka baka bir soykırım yapılıyor. Teknolojik silahlar ile İsrail’e destek veren ABD, Fransa, Almanya ve İngiltere gibi ülkelerdeki üniversitelerde insanlık adına yürüyüşler yapılması gayet doğal. Bu tür yürüyüşlerin olmadığı yerler içinse bu durum normal değil.
Dünya yeni bir asra eviriliyor ve büyük savaşlara gebe. Türkiye ve Müslüman ülkelerin çok dikkatli olması gerekir. Türkiye ve Müslüman ülkelerin kendi aralarında etkin gücü yüksek AB gibi bir birliktelik yokken, yapacakları her atılımı iyi hesaplamaları şart.
ABD, Fransa ve diğer ülkeler Ukrayna’yı savaşmak için silah açısından desteklemektedir. Böyle bir ortamda İsrail’e destek veren Ukrayna ve Batı ülkelerinin en azından yönetim açısından Filistin’de samimiyetleri sorgulanır. Bu nedenle Batı ülkelerinin yönetimlerinin ve üniversitelerinin Filistin’e destek noktasında çelişki içinde oldukları açıktır.
Türkiye gibi ülkelerin birbirleriyle iletişimlerinin en üst düzeyde olması gerekir. Ekonomik açıdan güçlü olmayan ülkelerin ABD gibi ülkelere kafa tutmalarının anlamının olmadığı açıktır. Birleşmiş Milletler (BM) toplantısında bütün ülkeler Filistin’de acil ateşkes isterken tek başına ABD’nin karşı oyu, işin kötü neticelenmesine neden oldu. ABD bunu ekonomik gücü sayesinde yapıyor. Demek ki tek başına bir safta durmanın anlamı olmuyor.
Ekonomik açıdan kuvvetli olmak lazım. Ekonomik açıdan güçlü olmanın yolu, bilim ve teknolojide önde olmaktır. Bunun için üniversite ve sanayi açısından Türkiye’nin çok güçlü olması gerekir. MEB ve Sanayi Bakanlığı’nın koordineli çalışmasıyla gençlik ve gelecek çok kuvvetli şekilde inşâ edilmelidir.
Türkiye’deki üniversitelerin belli bir olgunluk düzeyinde Filistin’e destek vermesi çok mühimdir. Ancak ABD, AB ve diğer Batı ülkelerindeki gibi bir durumun olmayacağını öngörerek, kontrollü bir şekilde Filistin’e destek makuldür. Aksi durumda Türkiye için içeride ve dışarıda istenmedik biçimde suyun akışını çevrilebilir. Böyle olumsuz durumları önceden öngörüp set çekilmelidir.



