ABD, AB ve tüm dünyada aslında neler oluyor?

Dünya, Selçuklu gibi yeni bir pâk devletin yokluğunu yaşıyor. ABD, AB çöküşteyken Müslüman ülkeler “gâvur” diye nitelenen ülkelerden “aşı” bekliyorlar. Hatâ, “emredileni” noksan yapmakta, yeteri kadar “”zekât” vermemekte, fakire tepeden bakmakta ve “emredildiği gibi dosdoğru” olmamaktadır!

İSRAİL’de 2009’dan bu yana iktidar olan Likud’un Başkanı Binyamin Netanyahu protesto ediliyor…

Pakistan Başbakanı İmran Han, İsrail’in bağımsızlığını tanımayacaklarını ifade etti…

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İmran Han’ın İsrail’i tanımama yönündeki tutumunu övgüyle karşıladı.

Filistin’de işgalci konumunda bulunan İsrail, işgalci devletin yapması gereken görevleri bile yapmıyor. Durum işte bu kadar vahimdir! Dünya buna ses çıkarmıyor.

Şimdilerde gündemde olan ise 6 Ocak’taki Amerikan Kongre binasına yapılan baskın… Kimlerin bastığı, hangi örgütlerin yer aldığı ve bundan sonra ne olacağıyla ilgili çok sayıda yazı kaleme alınacaktır. Yalnız ABD, AB ve Doğu’ya hızla bakıp insanlık için kurtuluş nedir, görelim…

ABD; Japonya, Afganistan, Pakistan, Yemen, Irak, Suriye, Libya, Somali, Guatemala, Granada, Küba, Kore, Vietnam ve Lübnan’ı kan gölüne çevirdi.

Yine ABD, 70 milyon Kızılderiliyi katletti, Japonya’da 2 atom bombasıyla 350 bin kişiyi öldürdü, Almanya’nın Dresden kentinde 200 bin kişiyi katletti, Kore’de 4 milyon ve Guatemala’da 200 bin kişiyi kanlara buladı, Küba’da 60 bin kişinin hayatını sonlandırdı, Kongo’da 3 milyon kişiyi yok etti, Irak’ta 1 buçuk milyon Müslümanı katlederken işkencelere tuttu.

ABD işte budur!

Kanlı bir tarihî geçmişe sahip. Bu kanlardan elde ettiği “sömürü parasıyla” teknolojiye, özellikle de silah sanayiine yatırım yaptı. Şimdi bunları unutup “6 Ocak’ta ne oldu?” diye analize kalkışmak abes duruyor. Sadece şu sorulabilir: ABD yeni bir katliama nereden başlar?

ABD yerlileri/Kızılderilileri, insan öldürmeyi, hırsızlığı, sahtekârlığı bilmezdi. Yerliler medeniydiler, misafirperverdiler, samîmiydiler ve huzur içinde yaşayan büyük bir aile gibiydiler. “Beyaz Adam” ölüm, hırsızlık, vahşet, silah, işgal ve ahlâksızlık getirdi. Beyaz Adam kapkaraydı ve yerlilerin canlarını aldı. Şimdi sosyal medya patronları, ABD Başkanı Trump’un bütün sosyal hesaplarına el koydular. ABD içinde bir tuhaf ABD iş başında. Etme bulma dünyası yani…

Gelelim diğer Avrupa devletlerine…

Fransa 500 bin Vietnamlıyı kanlar içinde bıraktı ve 1 buçuk Cezayirli Müslümanı katletti. Hollanda, Afrika’da Khoikho kabilesini tarih sahnesinden sildi.

Sırplar sadece Srebrenitsa’da 8 bin Müslümanı öldürdüler. Almanya Namibya’da 117 bin insanı katletti. İngiltere 720 bin Aborijini yok etti. Belçika, Kongo’da 10 milyon insanın dünyadan ilişiğini kesti. Danimarka ise 250 bin Alman mülteciyi öldürdü.

Fotoğrafa biraz da başka pencereden de bakalım...

Son yıllarda ülkeler hızla borçlandılar. Ekonomileri ciddî darbeler aldı. Bazı ülkelerin kişi başına düşen borçları ise yaklaşık şöyle:

·       İsviçre 1 milyon 554 bin TL

·       Norveç 814 bin TL

·       Belçika 740 bin TL

·       İsveç 666 bin TL

·       ABD 592 bin TL

·       Türkiye 22 bin TL

Burada Türkiye’yi de yazdık, zira asıl büyük fotoğrafa ulaşacağız... Yazılarımızda ülkedeki iki yetersiz durumu sürekli vurgularız. Bunlardan birincisi, dördüncü sanayi devriminin iki ayağından biri olan “nanoteknoloji”, diğeri ise “eğitimdeki hak görünümlü küfrün hâlâ diri, saldırgan ve pastadan pay alıyor” olmasıdır.

Gaflet iyi bir şey değildir. En azından hâfızaların canlı tutulması mühimdir. 15 Temmuz’da ABD’nin kuklası olan zombiler TBMM’yi bombaladı, Devlet Başkanı’nı öldürmeye kalktı, Genelkurmay Başkanlığı’nı bastı, Emniyet Genel Müdürlüğü’nü ve MİT’i bombaladı, Özel Harekât Başkanlığı’nı kan gölüne çevirdi, milletin tanklarıyla milleti ezdi, milletin kurşunlarını millete sıktı, TRT’yi bastı, milletin köprüsünü millete kapadı ve TÜRKSAT Gölbaşı tesislerini bombaladılar.

250 şehit verdik. Cumhur, Cumhuriyet’e sahip çıktı ve aziz millet, “Darbeye hayır!” dedi.

Peki, bunlar olurken ABD’nin 9 gün sonra başkanı olacak kişi neredeydi? Cevap, Türkiye’de…

ABD’nin en tepesindekiler başka ülkelerde, özellikle de Müslüman ülkelerde “darbe” peşinde koşuyorlar.

Medenî bir ülke ise bunları yapmaz. Savaş kaçınılmaz olmadıkça “kan” akıtmaz. Aynı işi yapan biri, ABD’de 5 lira ücret alırken, Türkiye’de 1 lira ücret almaktadır. Aradaki bu kadar fark, Doğu ülkelerinden sömürü ile elde edilen para ile ödenmektedir.

Dünyanın para patronları bir kademe daha yukarı çıktılar. Özellikle pandemi sürecinde servetlerine servet kattılar. Kimsenin parasında pulunda gözümüz yok adâlet ve hakkâniyet içerisinde kazanıldıysa. Dünyanın gelirinin yarısı, 26 kişinin elinde. Dünya ve ABD’ye perde arkasından madik atanlar bunlar!

Türkiye’de ise 10 bin kişi, millî gelirin yüzde 38’ine sahip…

***  

Temizliğe karşılık gelen kelimeler, “tahâret/tuhr” ve “zekâ” köklerinden türemiştir. Temizlik, iç ve dış temizlik olarak kabaca iki ana gruba ayrılabilir. İslâm, “vermek” esasına dayalıdır; Batı ise “almak”… Temizlenmeyi ifade eden kelime kökünden biri olan “zekâ”, “vererek temizlenme” anlamında tam da “zekât” olarak karşımıza çıkıyor!

Zengin, fakire parasından vermeden nasıl temiz olacak?

Dünya, Selçuklu gibi yeni bir pâk devletin yokluğunu yaşıyor. ABD, AB çöküşteyken Müslüman ülkeler “gâvur” diye nitelenen ülkelerden “aşı” bekliyorlar. Hatâ, “emredileni” noksan yapmakta, yeteri kadar “”zekât” vermemekte, fakire tepeden bakmakta ve “emredildiği gibi dosdoğru” olmamaktadır!

Aziz millet dizgini eline alacak da, para, mâkâm ve arsa peşinde koşanların ötesine geçemedik daha…

Sonuç: Allah (cc) rızâsı için çalış, Allah (cc) rızâsı için ver ve Allah (cc) rızâsı için al!