ANADOLU’yu geziyorum…
Fotoğraf
net: 2023 seçimlerinde Gençler değişim istiyor...
İlk
defa oy kullanacak 7 milyon genç var!
20
yıldır AK Parti’yi iktidarda tutan kuşak, “Final böyle olmamalıydı”
tedirginliğinde konuşuyor. Alternatifleri gelince umut yerine karamsarlık
artmış. Erdoğan sonrası için senaryoların hiçbiri Devlet ve toplum lehine
öngörülmüyor.
Biraz
mürekkep yalamış/klavye tutmuş ve analiz kabiliyeti olan herkes hak ettiği
yerde olmadığından serzenişte. Esnaf pandemi sürecinden acil çıkış istiyor.
Yeni sosyolojiyi okuyanlar âni/keskin hamleler olmazsa bütün kazanımların riske
edildiğini dinlendiriyor.
İktidardan
beslenmiş tabakalar “Neyinize yetmedi?!” kibrindeler... Yaşlılar, “Erdoğan’a
ömrümüzden ver!” tesbihatında… Mâkâm sahipleri, “AK Parti’nin akıbeti beni
aşar, asıl bana ne olacak?” taktiğınde… Geleceğe dair plân yapanlar, “Erdoğan
gitmeden şansımız yok” tribinde...
Küresel
güçler sönmüş yanardağ gibi duran Suriyeliler üzerinde bubi tuzağı gibi sosyal
deney ritminde... 28 Şubat mağdurları, “son bakiye” talebinde...
Cemaatler/tarikatlar,
çektikleri iktidar endişesi sarhoşluğu ile “tekfir” kampanyasında… Yazarlar,
şairler “Ben demiştim!” dilenciliğinde... Zenginler, “Yolun sonu görünüyor,
patika yol nerede?” navigasyonunda…
Yeni
partiler, “nefret rüzgârı değirmeni” inşâsında. Millet İttifakı, millet hariç
herkesle ittifak teşneliğinde… İktidar kadrosu eliti ise iç operasyonlar
zevkinde…
Sistem
revizyonuna inanan oligarşi, eski günler özleminde. Aileler varsa yoksa tüm
suçu ve günahı Devlete yükleme belleğinde… STK’lar resmî alan nimetlerinden
yararlanmak için alamadıkları randevu için referans peşinde… Bireyler artık
iman dili değil, imaj dili; haklı görev değil, kariyer için nöbet tutma
derdinde… Din ve Atatürk, parmak izi bırakmamak için eldiven giyiminde.
Akademisyen, politik konsomatris rolünde... Diplomat, ülkesini şikâyet etme
şehvetinde...
Eski
tüfek dâvâ adamları, evin geçimini Hira mağarası bellemede… Teröristler kuluçka
olarak Erdoğan nefretinden döllenmekte... “Bin yıl sürecek!” artistler VHS
videosu ilkelliğinde “başörtüsü” dizisi çekmekte… FETÖ, toplum mezarlığında
ıslık çalarken iktidara küfretme tatmininde… İhale, atama ve rant kuyrukları
dünyanın en uzun köprüsü olarak rekor telkininde... Fakir zenginliği dizilerde,
zenginler fakirliği SMS tekniğinde izlemekte...
Bu,
gerçekler albümü…
2023,
Cumhuriyet’in 100’üncü yıldönümü…
Peki,
ne olacak 2023 gelince?
Küresel
güçlerin iç dengeler üzerine tek plânı var: AK Parti yereli ve Meclis’i
kaybetmiş, Başkanlık da riskli... Bu plân inanılmaz bir hız ve dikkatle
uygulanıyor ve de olasılığı her an artıyor. AK Parti savunma cephesinde bile
değil, masa başı nostaljide... Yukarıdaki tabloyu LED ekrandan Erdoğan izlemekte
ve bilmekte. Hazırlığı da var; bunu bilen bilmekte... Ancak saha başka! Saha
inlemede: “Devlet aklı ile toplumun kalbi arasındaki bütün bağlar ve bağlamlar
kopmuş!”
Liderin
çevresi, tipik iktidar kehanetlerinde; bir kısmı mâkâmını yaşatmak için bindir
incelikle ihanet çemberinde; Lider’e sâdık ve sicili temiz adamlar ise sahada
yitik listesinde… Bir şey yapmak gerekir!
Bizce
de… Tek imkân, “İstiklâl'in yüzü sensin!” seslenişinde. En gerçekçi senaryo,
“Lider ile yeniden yürünecek istiklâlin yüzü benim!” neferliğinde. Değilse, 28
Şubat içimizde… 15 Temmuz ise gökyüzünde yaşamaya devam edecek!
Bir çözüm daha var: Saha raporu ile Lider’in stratejisinin sağlamasını yapacak kanal… Onun da sırrı artık kalsın bizde!