HER bir sektörün girişimcileri
ve çalışanları, keşke 10 gün sonrasından itibâren neler olacağını tahmin etmeye
çalışsalar nasıl olur? Tabiî kendi çevrelerinde neler olacağını da…
İyi
olur gibi geliyor bana. Öngörülebilecek birçok olaydan önce güzel bir şekilde tedbir de almış olacaklardır. Elbette
sıra dışı olaylar olabilir ama biliniyor ki çoğunlukla olmuyor.
Plânlamanın
iki temel düşmanı, aynı zamanda işletmecilerin de iki temel düşmanı;
uncertainity (belirsizlik) ve dependency (bağımlılık)…
Modern
zamanlarda bu iki düşmanı alt etmek üzere epey çalışıldı. “Just in time” şeklinde
bir yöntem bile geliştirildi.
Allah’ın
varlığına inanmayan modernite, Allah’tan beklenebilecek, “geleceğin arzu edilen
şekilde yaratılması” meselesini çözmeye çalıştı. Sanırım Allah, çalışanların bu
emeklerini karşılıksız bırakmadı. “Organization forming” (organize olabilme)
dediğimiz konuda epey başarılı işler yapıldı. “Marketing management” (pazarlama
idaresi) sahası da diğer bir belirsizliği giderme ihtiyacını karşıladı
sayılabilir.
Diyelim
ki bir hedef koydunuz: “2 bin öğrenciyle eğitime başlamak istiyorum…” Bunu
sağlayabilmenin tek yolu yani “Acaba kaç öğrenci gelir, bilemem ki” belirsizliğini
bu sahada yapacağınız çalışmalarla giderebiliyorsunuz.
Yukarıda
sadece ismini zikrettiğimiz “Just in time” yaklaşımı da şu demek: Bunların
iddiasına göre, imkânlar, aslında gölün üstündeki su gibidir. Gölün dibindeki
çukurları, pislikleri örter ve dümdüz bir zemin görürsünüz göle baktığınızda.
Yapılacak
şeyse şudur: O eksikleri, yanlışları, olumsuzlukları örten ve yokmuş gibi
gösteren imkânları azaltmak. “Stok” imkânı böyle bir özelliğe sahip. Stok öyle
bir imkândır ki, satıştaki plânsızlığı, dağıtımdaki aksaklıkları, üretimdeki
düzensizlikleri, satış noktalarındaki yanlışları tamamen örter. O yüzden “0
stok” çalışmaya başlamayı göze alabilirseniz, tüm bu yanlışlıkları görebilir,
becerebiliyorsanız düzeltirsiniz. Şu anda “0 stok” çalışan müesseseler ciddî
başarılar kazandılar. Ve kazanmaya devam ediyorlar.
Petrol
üreten ülkeler, ellerindeki imkânların büyük zararlarını gördüler. Evet, imkân,
zarar da verebiliyormuş. Mirasyedilerin de zafiyetleri budur. Bunu her şahsa ve
kuruluşa uygulayabilirsiniz. Eğer imkânının zararlarından habersizse, bozulmuş
süt gibi zehirleyebilir bile...
Bir
de imkânı az olduğu hâlde onu çok zannedenler var. Onların durumu daha da içler
acısı! Kredi kartına yüklenirler de yüklenirler. Sonra? Hepimizin duyduğu akıbetler...
Hâlbuki
yapılması gereken, toplam iki şey var: Gerçeği bilmek ve plânlamak… Belirsizlik
gerçeği bilmeye engel olduğu için, tahmin yapıp belirsizliği gidermenin
yöntemini kullanmak…
2021
yılı tahminlerimi yapmaya başladım. Acaba ne kadarını tutturabileceğim?
Tutturma oranım, tahmin notumu belirliyor. Şimdiye kadar ortanın üstünde
seyrediyorum. 2020 senesi, tahmin başarı ortalamamı epey düşürdü ama 2021'in
yükselteceğine inanıyorum.